Seni Yeneceğim “ HAYAT ” Hayat her zaman bize pembe pamuk şekeri tadında görünmez. Bir sürü inişler, çıkışlarla karşı karşıya kalırız. “Düşmem” der düşeriz, “Şaşmam” der şaşarız. Hepsi bizim için bir dönüm noktasıdır aslında. Bir duruşumuz, bir tavrımız olmalı şu acımasız hayata karşı. Ben güçlüyüm, ben başarırım diyebilmelisiniz. Kendinize inanmalısınız. Yenilseniz de ayağa kalkmalısınız. Yeri geldiğinde “affetmeli” yeri geldiğinde “ görmezden gelmelisiniz”.
“Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.” Özdemir Asaf
Üzüldünüz, kırıldınız, acılar yaşadınız, yanlışlar gördünüz, kandırıldınız… Şu kısacık hayatta her insanın başına gelebilecek ve herkesi derinden etkileyebilecek kalbimizi acıtan durumlardır bunlar ve daha niceleri. Aklınız almaz, inanamazsınız neden hep beni bulur böyle durumlar dersiniz, ama olur, sizi bulur, herkesi bulur. En acı tarafı da çok sevdiğimiz ve güvendiğimiz insanlar tarafından sırtımızdan vurulmaktır. Bir sürü yalan dolana maruz kalmaktır. Bazen eşiniz, bazen sevgiliniz bazen en yakın dostunuz kandırır sizi bu hayatta. Kalbimiz kırılır ve umutlarımız yok olur. Hepsi birer deneyim olsun bizlere, kırılıp dökülelim ki büyüyelim.
“Bütün iyi kitapların sonunda
bütün gündüzlerin,
bütün gecelerin sonunda
meltemi senden esen
soluğu sende olan,
yeni bir başlangıç vardır…” Edip Cansever
Neden, nasıl, niçin demeyin. Olumsuzluklar sizi yıldırmasın. Kalbinizde derin yaralar açmayın, kalbinizde öfkeye ve sevgisizliğe yer vermeyin. Siz güzel bakın, siz sevgiyle bakın. Güzel düşünerek, mutlu olarak, severek çok severek üstesinden gelebiliriz bu acımasız hayatın. Kalbinizi kin ile büyütmeyin. Kaktüs olmayın bu hayata karşı, yediveren olsun, papatya olun, gonca gül olun…
“Amansız sıkar karanlık
Üzerine üzerine gelir bulutlar.
Sarar seni çaresizlik
Ne uzaktan ne yakından
Duyulmaz çığlıkların.
İçinde çalkalanır isyanların.
Hayallerinin dışında yaşarsın.
Rol çalıp başkalarından
Başkalarını oynarsın.
Ben kimdim?
Sorusu belirir de
Dökülemez… dudaklarından“ Fazıl Hüsnü Dağlarca
Bırakın açsın içinizdeki çiçekler. Üzmeyin, üzülmeyin. Ve bu hayattan mağlup değil, galip çıkın. Hepimiz biliyoruz ki hayat çok kısa, kahkahalarınız yensin gözyaşlarınızı.
Ne kadar basit şeyleri kafamıza takıyormuşuz. Yazınızla hayata farklı bakacağım. Yüreğinize sağlık
Farklı pencereden yaşama bakmayı anlatmışsınız. Tebrik ederim şahane olmuş.
Üzmeyelim, üzülmeyelim. Çok güzel yazmışsınız teşekkürler.
harika bir yazı olmuş. Bravo, başarılar
harika bir yazı olmuş. Bravo, başarılar