Türk kahvesi, Osmanlı döneminin ortalarından itibaren Türk kültürüne girmiş ve güzel sohbetlerin değişmez bir parçası haline gelmiştir. Bu sohbetlerin ardından bir kişinin kahve falı bakması da çok eskilere dayanan bir gelenektir. Çoğu zaman o anlık bir aktivite, eğlence olarak bakılan, kahve falı birçokları tarafından ciddiye alınmaktadır. Bu noktada en önemli detaysa, kahve falı bakarken, tamamen eğlence amaçlı da bakılsa, inanılarak da bakılsa, adabına uyarak bakmaktır.
Kahve falı için kahve kalitesi önemli
Fal bakılırken en önemli noktalardan biri, kahvenin, kahve falı bakmak için uygun olmasıdır. Fal bakılacak kahve mutlaka içinde biraz şeker ihtiva etmelidir. Zira, telvenin birbiriyle bütünleşmesi için biraz şeker gereklidir. Bu yüzden, sade içenler, damak tatlarından bir seferlik feragat etmelidir.
Telve dağılırsa, fala iyi bakılmaz. Fincan kapatılmadan önce, kahve ne soğuk ne sıcak olmalıdır. Fincan kapatıldıktan sonra çok fazla değil, bir iki kere sağa sola sallanmalıdır. İşin en kritik noktası da ise kahve fincanının, kapatıldıktan sonra ne yöne çevrileceğidir. Eğer kahve fincanını kapattıktan sonra iç tarafa doğru döndürürseniz kendiniz hakkında, dışa doğru çevirirseniz etrafınızdakiler hakkında çeşitli haberler alırsınız.
Kahve fincanının üzerine yüzük konulması ise aslında bir zorunluluk değildir. Sadece, telvenin daha hızlı şekilde soğuyup, fal bakılabilecek noktaya gelmesini sağlama amacıyla yapılır ama zaman içinde bir gelenek haline gelmiştir. Unutulmaması gereken en önemli detaysa şudur; eğer kahve fincanı tabağa yapışmış şekildeyse, fala bakılmaz. Bunun nedeniyse, dilenen dileklerin tutabilecek olduğu fakat fincan açılırsa bu durumun bozulacağına yönelik inançtır.