Ana SayfaMakyajKadınlar neden makyaj yapar?

Kadınlar neden makyaj yapar?

-

Neden süsleniyoruz? Neden takılar takıyoruz? En eski uygarlıkların arkeolojik bulguları arasında neden bugün kullandığımızla hemen hemen aynı kolyeler küpeler var? Neden makyaj yapıyoruz?

Bilindiği üzere felsefe ne derse desin insanın varoluş amacına, o meşhur “Bu dünyaya neden geldik?” sorusuna biyolojinin yanıtı nettir: Genlerini bir sonraki nesle aktarabilmek. Eşeyli üreyen canlıların da bu ulvi (!) amaç için bir partner bulmaları şarttır. Son zamanlarda epey popüler olan Sapiens kitabında Harrari de bundan bahseder. Alışverişimiz, lüks restoranlara gidiyor oluşumuz, pahalı arabalar alışımızın altında hep kendimizi karşı cinse beğendirmek, ispat etmek yatar der Harrari: “Beni seç. Ben gen aktarımını gerçekleştirmen için en uygun adayım.”

“Aşkın ömrü 3 yıldır” efsanesine dair de biyoloji yine aynı hipotezden yola çıkıp bir yaklaşım geliştirmiş. Kadın partnerini seçiyor. Bu seçim esnasında flörtler, birbirini etkilemeye çalışmalar, şovlar… Bir kısım zaman gerektiriyor. Ardından seçti, çiftleştiler, dişi hamile kaldı, doğurdu. Yavru ayaklanana kadar dişi onla ilgilendi, baba yiyecek taşıdı. Bütün bunlar takribi 3 yıl sürüyor. Yavru ayaklanınca dişinin kolları artık yeniden boşalabilir. Yeni partner arayabilir. Aynı şekilde erkek de artık kendisine ihtiyaç kalmadığından başka parterlerin peşine düşebilir. Her hamleyi evrimsel içgüdülerle, mağara insanıyla açıklamaya pek hevesli yaklaşımın bir hipotezi bu tabi.

Bugün dikkat edin çikolatadan parfüm reklamına her şeyde cinsellik, erotik kadın-erkek figürler kullanılır. Pazarlanan ürünün cinsellikle hiçbir ilgisi yoksa bile kullanılan öğe cinselliktir. Eskiden bu pazarlama taktikleri kadın bedeni üzerinde yoğunlaşmışken malum bisküvi reklamı bu durumun erkek bedenine de sıçramasına ön ayak oldu. Otomobil fuarlarını düşünün, ne kadar araba varsa bir o kadar da mini etekli, topuklu ayakkabılı seksi manken vardır. Mankenle otomobilin ne alakası var? “Bu arabayı alırsan bu kadın seni seçebilir.” Bir çok pazarlama çalışması deşildiğinde bunun gibi tespitler yapılması mümkün.

Makyajın tarihiyle ilgili de çok ilginç bir bilgi var. Kadının yumurtlama döneminde (üremeye en yatkın olduğundan partner bulmasına en yakın dönemde) artan östrojen hormonu sayesinde dudakları kızarıyor, yanaklarındaki kan akışı hızlanıyor, yüz rengi canlanıyormuş. Yumurtlama dönemindeki dişi, çiftleşmeye hazır dişi. Bu dudak/yanak kırmızılığını abartarak sunabilmek vesilesiyle doğmuş makyaj. Ben de biyoloji Profesörü Sinan Canan’ın yalancısıyım. Sadece kadınlar mı makyaj yapar/yapmalıdır, bu başka bir tartışma konusu tabi.

Buradan bakınca tüm irademizi maymuna indiriyormuşuz gibi hissediyor, bir buruluyor insan. Evrim gerçek. Fakat irade de gerçek. Aklını kullanabilen, öğrenmeyi reddetmeyen primat atalarımıza ve günümüz modern insanına selam ve sevgiyle.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz