Her kitap kendine özeldir. Bazılarını daha son sayfasına geçtiğiniz gibi unutursunuz, bazılarını ise aylarca aklınızdan çıkartamazsınız. Bu tür kitapları bulmak zordur çünkü öykü çizgileri öylesine büyüleyicidir ki, nadir rastlanması çok doğaldır.
Necibe.com, daha ilk sayfasından içerisine kapılıp gideceğiniz ve aylarca aklınızdan çıkmayacak bu kitapların bir listesini hazırladı.
Cennetimden Bakarken
Susie, seri katıl tarafından 14 yaşında öldürülmüş küçük bir kızdır. Ölümünün ardından iki dünya arasında sıkışır. Cennetten arkadaşlarını ve ailesini izlerken aynı zamanda katilinin cinayet ipuçlarını nasıl temizlediğini izler. Bir yandan cennetin güzelliklerini keşfederken diğer yandan dünyaya dönüş yollarını aramaktadır.
Akrep Yarışları
Kitapta Akrepler Yarışları, her Kasım ayının başında olur. Atletlerin deniz atlarını bitiş çizgisine kadar sürdürecekleri acımasız bir rekabet. Yarışın sonunda sadece bir kişi yaşar. Diğerleri ölür. Dört kez şampiyon olan Sean Kendrick ve yarışlara yeni katılan Kate “Puck” Connolly, bu yıl yarışacak ve her ikisi de bir önceki yıldan daha fazla kazanma arzusu içerisinde. Ancak sadece birisi kazanabilir.
On Üçüncü Hikaye
Margaret Lea, ünlü bir yazar olan Vida Winter tarafından biyografisini yazması için davet ettiği bir mektup aldı. Birçoğu Bayan Winter ile röportaj yapmaya ve geçmişiyle ilgili daha fazla bilgi edinmeye çalışsa da, geçmişi hakkında hiçbir zaman bilgi vermedi. Vida, biyografisini açtığında, ana kahramanın hayatını yansıtan ikiz kız kardeşlerin karanlık hikayesini Margaret ile paylaşıyor.
İmkansızın Şarkısı
Bir seyahati esnasında Beatles’ın “Norwegian Wood” adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo şehrinde geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın dostunun intihar edişi, geçen zamanın ardından onun sevgilisiyle yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. “İmkânsızın Şarkısı” eseri yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor.
Kitap Hırsızı
Almanya’da 2. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan Kitap Hırsızı, Münih dışında yaşayan Lensel Meminger’ın hikayesidir. Çalmakla yetersiz bir varoluşa sahip olan Liesel, karşı koyamayacağı bir şeyle karşılaşır: Kitaplar. Ona yardım eden babasının yardımıyla hem iyi hem de kötü sözcükleri okumayı ve yavaş yavaş anlamayı öğrenir.
Yokyer
Londra sokaklarında çoğu insanın hayal bile edemeyeceği bir yer vardır. Her kelimenin orada büyük bir gücü vardır ve biri bu dünyaya ancak Kapıyı açarlarsa girebilir. Tehlikeli ve karanlık bir yer, burası canavarlara, kutsal kişilere, katillere ve meleklerine ev sahipliği yapıyor. İncelemenizi tavsiye ederiz.
Koku : Bir Katilin Hikayesi
1985 yılında Patrick Suskind tarafından yazılan bu mükemmel eseri hala daha okumayanlarınız varsa kesinlikle okumalı. Kahramanımız bir balık pazarında dünyaya geliyor ve kokulara karşı hassas bir buruna sahip. Bu duygusu onu öylesine etkisi altına alıyor ki, kusursuz kokuya sahip olabilmek için katil olmayı tercih ediyor. Eser sizi daha ilk sayfasında betimlemeleri ile hapsediyor ve bitirdiğinizde hayal gücünüze güç katıyor.
İnsanın Esareti
Philip Care’in hayatı oldukça zor başlamıştır: Anne ve babanın erken ölümü, hayatın anlamını umutsuzca arama ve en baştan başarısızlığa mahkum edilen oldukça anlamsız bir kadınla olan ilişkisi. Birçok zorluğu atlatıp kendi kaprislerine kapılmadan kendini reddetmek zorunda kalan Phillip, kendi hayatının modelini örmeye çalışır.
Billy Milligan’ın Zihinleri
Kahramanımız Billy sabah gözlerini açar ve kendini bir hapishane hücresinde bulur. Suçunu öğrendiğinde ise tam bir şok geçirir, bir tecavüz ve soygunla suçlanmaktadır. Suçsuz olduğundan neredeyse emindir. Hatırladığı son şey okul binasının çatısından kendisini atmak üzere olduğudur. Asıl olay ise, tüm bu olanların 7 yıl önce olduğunu öğrenmesiyle başlar.
Guguk Kuşu
Guguk kuşu bu yılın en ilgi çeken dedektif romanlarından biri. Parıltılı hayatıyla magazin gündeminden düşmeyen Lula evinin balkonundan aşağı düşerek can verir. Tüm kanıtlar bir intihar vakası olduğudur ancak Lula’nın ağabeyi bunun bir cinayet olduğunu iddia etmektedir. Olaylar ise Lula’nın ağabeyinin bir dedektif tutması ile başlar.
